Akaryakıt fiyatları hızla artarken, EMR Rent a car (Denizli Araç Kiralama) olarak müşterilerimize daha az akaryakıt tüketimi için çeşitli ipuçları sunmamız gerektiğini düşündük. Filomuzda yer alan farklı motor ve akaryakıt tipine sahip araçlardan herhangi birini kiraladığınızda, aşağıda anlattıklarımızdan yola çıkarak düşük yakıt tüketimi sağlayabilirsiniz.
Geçmişte, henüz benzin ve motorin arasında ciddi fiyat farkları varken, araç kiralamada dizel araçlar bu anlamda daha avantajlı görünüyordu. Günümüzde ise fiyatlar, hem dünyadaki gelişmeler hem de iç dinamikler nedeniyle neredeyse başa baş bir görünüme sahiptir. Bu nedenle aslında yakıt tüketimi düşünülerek dizel ya da benzin tercihinin çok büyük farklar yaratmadığı gerçeği bilinmelidir.
Elbette ki yakıt tipinin yanı sıra, akaryakıt masrafınızı düşürmenizin en önemli etkeni kullanım esnasında uygulanan doğrulardır.
Kiralama esnasında size sunduğumuz araçların çoğunluğu sınıfının en az tüketime sahip modelleridir. Ama buna rağmen tüketiminizi sınırlandırmak için yapabileceklerinizi bu makalenin devamında öğrenebilirsiniz.
Yakıt tüketimini artıran pek çok faktörden söz etmek mümkündür. Bunlardan ilki, bekleme durumundayken aracı rölantide çalıştırmaktır. Rölanti durumunda da motor çalışır halde kalmak için yakıta ihtiyaç duyar ve bu tüketimin ölçümü lt/saat şeklinde yapılır. Genellikle 0.5 – 2.5 lt / saat bir araç için rölantide tüketim için normal değerdir. Fakat, her kullanıcı tükettiği akaryakıtı litre / km olarak hesapladığından, rölantide kalan süre nedeniyle km başına düşen yakıt miktarında artış olmaktadır.
EMR Rent a car (Denizli Araç Kiralama), kiraladığı tüm araçların lastik bakımlarını düzenli olarak gerçekleştirmektedir. Bunun nedeni, doğru hava basıncına sahip olmayan lastiklerin yakıt tüketimine olan olumsuz katkıları ve kullanıcı güvenliğidir. Dönemsel olarak yaşanan yoğunluklar sebebiyle, bazı durumlarda ihtiyaçlara cevap vermek adına filomuzun kiralama döngüsü oldukça artmaktadır. Bu nedenle, kiralama yaptığınız aracın lastik basınçlarını teslim alırken kontrol etmenizi özellikle rica ediyoruz. Düşük basınca sahip bir lastiğin zeminle temas yüzeyi artacağından, ortaya çıkan karşıt kuvvet nedeniyle yakıt tüketimi önemli derecede artabilir.
Akaryakıt tüketimini artıran diğer faktörlerden bazıları; yanlış devirde ve gereksiz vites değişimi, motora ekstra yük bindirecek kullanıcı hataları, yüksek hız, gereksiz ve sürekli fren şeklinde sıralanabilir. Bu hatalar da hem güvenliğinizi riske edebilir hem de akaryakıt tüketiminizi önemli ölçüde artırabilir.
Özellikle sıcak yaz günlerinde, araba kullanırken klimaların sağladığı konforu kimse inkar edemez. Klimalar, akaryakıt tüketimi konusunda belki de en çok dikkat edilmesi gereken nedenlerin başında gelmektedir. Araç içi ısıyı belirlenen seviyeye kadar soğutan klimalar, ısı değişimlerini algılayarak otomatik olarak çalışırlar. Bu bağlamda, klima çalıştırdığınızda özellikle pencerelerin kapalı olduğundan emin olmanızı öneririz. Dışarıdan gelen sıcak havanın etkisi ile araç içi ısı istenen seviyede soğuyamadığında, klima kesintisiz çalışmaya devam edecektir. Bu durum, akaryakıt tüketiminde kötü sürprizlerle karşılaşmanıza neden olabilir.
Hem kiralama yapacak müşterilerimiz hem de diğer araç sahiplerinin dikkatini çekmek istediğimiz bir nokta da kullanılan aracın periyodik bakımlarıdır. Periyodik bakım, bir arabanın işleyişinde kritik öneme sahip bileşenlerin düzenli olarak incelendiği, motorun ve aracın hareketini sağlayan diğer mekanizmaların sağlıklı kalmaları için çeşitli işlemlerin yapıldığı bir süreçtir. Periyodik bakımları zamanında yapılmayan araçların, hem motor hem de harekete katılan aksamları zaman içerisinde sıkışmalara, zorlanmalara ve nihayetinde yüksek yakıt tüketimine neden olur. Neyse ki EMR Rent a car (Denizli Araç Kiralama) olarak tüm araçlarımızın periyodik bakımlarını yetkili servislerde yaptırmakta, hem müşterilerimizin güvenliği hem de konforları için hiçbir sorumluluktan kaçmamaktayız.
Akaryakıt tüketiminin azaltılması, yalnızca bireylerin sağladığı bir kazanç değildir. Fosil yakıtların çevreye verdiği zararın ve ülke ekonomisine etkilerinin azaltılmasının yanı sıra hayatın devamı için kritik öneme sahip olan atmosferin insanlığa daha uzun süre yetmesi gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır.